6 Aralık 2008 Cumartesi

Aynadaki Akis

Sana hangi sözü edeceğimi kestiremiyorum şu anda. Sen de bilmiyorsun, bir gece vakti ben yazarken nasıl olurum. Bilmiyorum, içimde yakalayacağım sözler, ne anlatacak sana, ve bana. Bir keşif yolculuğu kabul edelim bu satırları, içime ekilen yalnızlıktan uzaklara yapılacak. Ben sözü ne kadar zor çıkarıyorum bu gece, bilemiyorum ne kadar kolay okunacaklar, yine de düşüyorum peşine.

Öğrenmek istemedin, bir gece vakti tanıyıp merakını giderdiğin adamın, yaşam alanını. Uykusu kaçtığında, kütüphanesinden hangi kitabı çekip karıştıracağını, sözlerini ararken kimin müziğini dinlediğini, hangi camın kenarından dünyaya baktığını merak etmez gözüktün. Olamaz mıydı, belki ne önemi vardı, birini özel biri yapan ufak noktalar yok oluyor gitgide, aynada yakaladığım aksimde eriyip gidecek zaten.

Aynadaki akis... Bir insan kendine aşıksa, benzeriyle karşılaştığında ne hissedecektir sorusu, düşüverdi aynadan. Olasılık hesaplarına gönderdim beynimi, duygular başıboş kaldılar. Islak bir ritimle sözleri akıtıyorum şimdi, sözden düşüvermem mümkün. Söz uçuyor...

İki ben, bir araya nasıl gelir? İki ben, bir araya gelmeli midir? İki ben gerçekten var mıdır? İki benin arasında soru işaretinin noktası yer alır. Kanca birine saplanır.

Başkalarının sözlerini gönlündeki kuyulara hapseden bir kadının hikâyesine girmek yerine, sözünü bir kadına kurban eden erkeğin öyküsünü yazmak isterim belki de. Aynadan cevap gelmiyor henüz...

1 yorum:

ceydasonmez dedi ki...

iki ben, ve onlarin soru isaretleri, ve aynadaki akis mevzuunu resmedecek olursak ( ؟? )e dibi delik bir kalp degil de nedir ortaya cikan soyler misiniz? tam aksi olacakmis gibi gelse de, iki ben birbirini bu kadar tamamlayamaz iste, en onemli yer eksik kalir; bir araya gelmek, aslen, bir araya bir turlu gelememektir. birbirine dogru akanlar, hep disari sizarlar, ben'ler birbirlerine sahip cikamamis olurlar.. bu da pek acitir mir'im..