"Derrida, Platon'un yazının bir eleştirisi ve Batı sözmerkezciliğinin klasik kaynağı sayılan Phaedrus diyaloğu üzerine yazdığı “Platon'un Eczanesi” başlıklı makalesinde, sonsuz bir sözcük oyunu olarak yazının üretici işlevini ele alır. Phaedrus'ta Sokrates, Pharmacia adında bir bakireyle oynarken dipsiz bir uçuruma düşüp ölen genç bir bakirenin efsanesini anlatarak diyaloğa başlar. Pharmacia'nın ismi pek çok anlam yankılamaktadır. Efsanede, oyuncu bir ayartmayı ve ölümcül eğlenceyi anıştırır. “Oynadığı oyunlarla Pharmacia, bakireye özgü bir saflığı ve nüfuz edilmemiş bir bedeni ölüme sürükledi.” Pharmacia aynı zamanda birine “pharmakon – ilaç ve/veya zehir – verilmesi” anlamına da gelebilir. Pharmakon iyileştirme özelliğine sahip olabileceği gibi, “bir suç unsuru, zehirlenmiş bir şimdi” de olabilir. Pharmakeus ise, bir büyücü veya sihirbaz olabileceği gibi, şifalı ot satan yahut zehirle öldüren bir kimse de olabilir. Pharmacia aynı zamanda yazı anlamına gelirken, pharmakos günah keçisi demektir, zira “bir kimsenin genel, tabii, alışıldık yol ve kanunlardan sapmasına” da yol açabilir. Buna göre yazı, anlamlarla oynama, masumları yoldan çıkarma, ayartma, büyüyle etkileme, hastaları iyileştirme ya da ölümcül bir zehre dönüşmeye muktedirdir. Sokrates'in kendisi yazılı sözcüğü eleştirerek yalnız sözlü felsefe yapmıştır, ama her şeye rağmen günah keçisi ilan edilerek zehirle infaz edilmekten kurtulamamıştır."
[Alıntı: Stephen Kern, Nedenselliğin Kültürel Tarihi – Bilim, Cinayet ve Düşünce Sistemleri, Çev: Emine Ayhan, Metis]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder