Yavaş yavaş yaşlanıyorum bu aynada
Gecenin kara rengine büyünmüş bir uyku
Gelip sırtıma biniyor bu mavi odada
Gitmeyi düşlüyorum gündüz niyetine
Galip geliyor tüm o kesifliğiyle
Sabah vaktinde anahtarı teslim ederken
Ödünç kelimeler alıyorum yaşlı hancıdan
Garip bir iz bırakarak ardımda
Sokağın ucuna doğru yavaştan kayboluyorum
Ağır geçiyor, gitmesi gereken gitmiyor,
Yaş bir tahta esnekliğine bürünüyorum
Kırılmam bir an uzuyor ömrümde
Akıp gidiyor aksinde aynanın hayat
Ağır çekim bir sonsuzluk dökülüyor
Kâğıtlara hiç duraksamadan akıtan
Mürekkebini yolun son dönemecindeki
Kara yazgılı aktörü bu satırların
Hep kara mıdır karmaşa diye sordu
Kapıyı çekip, yola düşmeden bir an önce
Bir an sonra yetişemeyeceğim bir uzaklıktaydı
Sesim çıkmadı, kurak boğazımdan dışarıya
Yaş aynada bu sefer yavaşlıyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder