"Okur musunuz?"a düzenli yazmaya başladıktan hemen sonra, belki ufak bir katkısı olabilir diye, Google'ın AdSense reklam sistemine başvuruda bulunmuştum. Bu başvurunun hemen ertesinde, şirket başvurumu değerlendirmekteyken, bu boyutta ve içerikte bir siteye reklam almanın herhangi bir getirisi olamayacağını fark etmiştim. Ayrıca reklam kavramıyla ilişkili prensiplerim konusunda da emin değilim, Wikipedia'nın bugünlerde hedeflediği bağışlara ulaştığını öğrendikten sonra, internet ruhuna daha uygun olan reklamsız ve gelirsiz yayıncılığın daha çekici olduğunu düşünüyorum.
Elbette kişisel olarak bir gelir sağlamam gerekir, bunu çoğu zaman piyasaya veya tanıdıklara iş yaparak gerçekleştiriyorum, orada bir kitap editörlüğü, burada bir çeviri, belki bir-iki telifli yazı vs. Sırf ahkam ürettiğim için gelir elde etmek güzel olabilir tabii, yine de ahkamın tipi, ahkamın kullanılma biçimi, ahkamın alıcısı konuları var: eğer birilerine fayda sağlıyorsa, bu ahkamın karşılığını öyle ya da böyle verirler zaten. Bu yayında ürettiğim ahkam, paketlenmiş ürün değil ne de olsa, bir parça mutfakta yapılmakta olan yemeklerden tattırmak gibi. Sonuç olarak, reklam koymak konusunda gönülsüzleşmiştim bu sayfalara.
Google AdSense yetkililerine teşekkür etmem gerek, çünkü bu konudaki nihai kararı vermeme gerek bırakmadılar. İncelemelerinin sonucunda sayfa tipinin standartlarına uymadığını ve bu seferlik talebimi reddedeceklerini bildirdiler, ilerde gerekli uyarlamaları yaparsam başvurumu yeniden değerlendirebilecekleri konusunda açık kapı da bırakarak. Sayfa tipinin uymaması konusunda daha ayrıntılı bir açıklama da yapmışlar: Özgün ve değer yaratıcı ya da katkıda bulunucu bir içeriği olmadığından "Okur musunuz?" sitesi AdSense reklam sistemine dahil olamayacak.
Bunun faydalı olduğundan eminim: Her ne kadar konuyla alakalı ve görsel olarak rahatsız edici oranda olmayan reklamlar söz konusu olsa da, burada yayımlanan metinlerin arasında reklam olmayacak. Blogger sisteminin masrafsızlığı da düşünülürse, buradaki yayın beni çok da zorlamıyor finansal açıdan, bu nedenle uzun bir süre alternatif reklam şirketleri ve yöntemleri de aramam gibi geliyor bana şu anda.
Tek üzüntüm, buradaki içeriğin özgün ve değer yaratıcı kabul edilmemiş olması. Olabilir, ama olmayabilir de. Yakın ve uzak çevremden bu yayına göz atanlar çok, bu insanların bir kısmı meraktan ya da beni tanıdıkları için bu metinleri okuduğunu düşünüyorum; yine de bir kısmının, belki bir-iki kişidir, burada okuduklarından ufacık da olsa etkilenebilecekleri umudundayım. Okumanın güzel yanı budur, farkında olmasanız da okuduğunuz size katkıda bulunur, içinden geçtiğiniz her metinden ufak ya da büyük bir şey yapışıverir size. Yıllar boyunca okuduklarım bana böylesi katkılar yaptı, ben de o katkıları kullanarak yazıyorum zaten. Ben denen kişi, hayat boyu gördüklerinin, okuduklarının, duyduklarının, yaşadıklarının bir sentezi olarak oluştuğuna göre, bu sayfaların da, milim bile olsa, okuyanı hareket ettirdiğini düşünüyorum. Somut olarak seni ya da beni değil, birini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder