9 Ocak 2009 Cuma

Aslı Tohumcu


Hiç birlikte çalışmadık. Benden yarım önceki kuşaktan sayıyorum kendisini. İlk kitabı Abis masamın üzerinde şu anda. YKY'nin Cem Akaş editörlüğünde başlatmış olduğu Yeni Yazı serisinden yayımlanmıştı, henüz yapı sarsılmadan önce. Umut verici bir diziydi, genç yazarlardan çok genç metinlerin peşinde koşulacağı izlenimi veriyordu, aynı diziden bir de Orçun Türkay'ın kitabını almıştım. Şimdi bakıyorum da, bayağı oyuncaklı bir kitap, bol metin. Yakın hissettim kendimi kitabı karıştırırken -itiraf ediyorum, satır satır okumadım, daha çok akvaryumdaki bazı balıkları izledim, öylesine bakarken ilgimi çekenleri- hemen tüketmek de istemedim. Hâlâ kitaplığımla masam arasında gidip gelebiliyor bu nedenle.

Rengahenk adlı programı, Radikal Kitap'ta çocuk kitapları bölümündeki köşesi, Yok Bana Sensiz Hayat adlı romanı, ve başka pek çok projesi de var tabii, ama ben nedense Abis'te kalakaldım.

Daha sonra, çok sonra, Sesli Yapım'ın ofisinde tanışma fırsatı bulmuştum kendisiyle. Ayaküstü beş-on dakika muhabbet ettik. İzlenimim doğruydu sanki, yarım kuşak fark olmakla birlikte, aynı cinsten insanlardık, sanki.

Başka karşılaşmalar, başka rastlaşmalar, daha derin sohbetler olur mu bilemem. Ama bugün kendisinin blogunu keşfetmiş oldum. Bloga çekidüzen verirken esinlenmekten de çekinmedim.

Paylaşmak istedim. Aslı Tohumcu'dan böyle bahsettim.

Hiç yorum yok: