Bilgisayarımdaki dosyaları karıştırmaya devam ediyorum. 2002'de oluşturulmuş bir word dosyasında buldum bu metni. 21. yüzyılın ilk yıllarında bir grup arkadaş nihayete erdiremediğimiz yayıncılık çabaları içindeydik, basılı bir dergiye varamayınca aramızdaki dijital yayıncılık meraklılarının desteğiyle erken dönem bloglardan birini oluşturmaya başlamıştık. Şimdi blogun adını tam hatırlamıyorum, Apartman Çocuğu ya da sadece Apartman olabilir. Benden başka yoğun yazan kimsenin olduğunu sanmıyorum. İçimi dökmeye o zamanlar çok ihtiyacım varmış anlaşılan. Henüz 25'ine varmamış bir gencin yazdığı bu metni paylaşmak istedim bugün.
Gel yanıma otur Radyokafa, sen şarkını söyle, ben öykümü yazayım, arka arkaya patlasın bu gece melodiler havada, şenliğe dönüşsün yazı alanımız.
Gel yanıma otur Radyokafa, sen de söylersin herhalde bir gün şarkında, şu birbirini asla tanımayacak olanların doldurduğu kalabalıkların içinde, bir tanıdık gözle karşılaşmak için nasıl dört döndüğünü.
Gel yanıma otur Radyokafa, kendi içimize akıttığımız acıları arayıp buluyoruz ve döküyoruz eteğimizdeki taşları, tekrarlıyoruz her gün yaşadığımız içdökme seanslarını.
Gel yanıma otur Radyokafa, yanımda sadece sen varsın bu akşam ve terapi şeysi ancak seninle olacak, ben öyküler anlatacağım, sen şarkılar söyleyeceksin.
Gel yanıma otur Radyokafa, sana bir sorum olacak, sen de mi bu kadar kapanmıştın içine patlamadan önce ve bu sesler, bu mekanik senden bu yüzden mi çıkıyor?
Gel yanıma otur Radyokafa, gizli mesajlarını anlatayım sana bu yaşamın, dilimize yerleştirilen bombaları, nasıl konuşamadığımızı ve nasıl iletişim kuramadığımızı.
Gel yanıma otur Radyokafa, söyle bugün neler öğrendin, baban hangi dili konuştu bugün seninle, hangi sözleri yasakladı ve hangi sözleri saldı bilinçaltına, söyle baban kim senin Radyokafa, nasıl kontrol ediyor seni ve nasıl kendini suçlu hissetmeni sağlıyor?
Gel yanıma otur Radyokafa, apartman dairelerine yerleştirilmiş yalnız deliler mi olacağız biz bu kontrol toplumunda, her gördüğümüzü sıkışmışlığımız sanacağız ve replikalar üretip duracağız?
Gel yanıma otur Radyokafa, bitmeyen bu senfonide seninle bir anlaşma yapalım, sen şarkını söyle, ben de sözlerimi öykü sanmaya devam edeyim, çoğaltalım birbirimizi karşılıklı.
Git Radyokafa, bir anda biter aramızdaki hukuk, ve senin şarkılarınla benim sözlerim, tam da bitimsiz olduğunu sandığımız anda bitiverir ve her birimiz kendi sanrısına geri döner, sözünü kınına gömer.