5 Nisan 2009 Pazar

20. yüzyıla övgü...


20. yüzyılın üzerinden 10 yıl geçti neredeyse, ama yine de o yüzyıla aitmişim gibi hissediyorum kendimi. Üstelik o yüzyılda sadece yirmi üç yıl yaşadım, son çeyreğinde. Ama değerlerim, dünyaya ve şeylere bakışım büyük ölçüde o yüzyılda şekillendi. Üstelik Reagan, Bush, Clinton üçlüsüyle; Evren, Özal, Demirel üçlüsünün etkisi altında. Çocukluk, ilkgençlik ve gençlik yıllarım o yüzyıldaydı. İlkokul, lise ve lisans eğitiminin ilk beş senesi (neredeyse tamamı, sonradan derslere girmem gerekmemişti) söz konusuydu. Müzik olarak da, şahsen, Glam Rock, NWOBHM, Hard Rock, Thrash, Heavy Metal, Speed, Hardcore, Doom, Grunge, Modern Rock, Alternative Rock, Brit Rock, Indie Rock sıçramalarını yapmıştım. İlk albümüm o yüzyılda Poison'a aitti, 1994'te Metallica konserine gitmiştim, 1996'da Pearl Jam, 1998'te Rolling Stones. Yüzyılı Taksim meydanında Athena konser verirken bir uçtan öteki uca kat ederken bitirdiğimi hatırlıyorum, sonra da Nişantaşı'nda birilerinin evine gitmiştim, evdeki insanlar çoktan uçuyorlardı. Douglas Coupland'ın X Kuşağı'nı, Elizabeth Wurtzel'in Prozac Toplumu'nu okumuştum, yine Coupland'ın Kız Arkadaşım Komada kitabını da okumuştum ve binyıl döngüsünde kıyamet bekliyordum. Berlin Duvarı'nın yıkılışı, SSCB'nin dağılışı, Yeltsin'in tanklar üzerindeki görüntüsü; İran-Irak Savaşı, Irak'ın Kuveyt'i İşgali ve Irak çöllerinde yanan petrol boruları görüntüsü; Uğur Mumcu'nun öldürülüşü, Tansu Çiller zamanındaki devalüasyon ve Değirmendere'deki denize gömülmüş sahil yaşamının televizyon kanallarına yansıyan görüntüsü şu anda zihnime üşüşüyor. Spectrum 16K ile bilgisayarla tanışmıştım, Commodore 64, Amiga 500, 8088 PC derken Pentium bir masaüstüyle yüzyılı kapatmıştım. İlk cep telefonum hantal bir Motorola'ydı ve 1998 yılında o zamanki sevgilimle rahat iletişim kurabileyim diye edinmiştim, sonra iletişim kazası sonucunda ayrılmıştık. Çizgi filmlerim Voltron, He-man, Clementine... Dizilerim Mavi Ay, Beverly Hills 90210, Friends... Film serilerim Geleceğe Dönüş, Terminatör, Üç Renk... Favori yönetmenlerim Spielberg, Kusturica, Fincher... En çok kitabını okuduğum yazarlar Enid Blyton, Milan Kundera, Paul Auster... Eskittiğim ve bir ikincisini aldığım albümler Achtung Baby, Nevermind, Ten, Wish, Metallica, Use Your Illusion II, Blood Sugar Sex Magik idi...

Peki bu gece, durupdururken, neden nostalji katarına binmiş durumdayım? Gün boyunca Deep Purple'dan Whitesnake'e doğru ilerleyen David Coverdale'in doğduğum yıl kaydettiği solo albümü Northwinds'i dinlediğim için olmalı...

Hiç yorum yok: