7 Kasım 2010 Pazar

Ben yazmayalı yazılanlardan...

Michel Houellebecq ve Iggy Pop,
fotoğrafı çeken de Frédéric Beigbeder'miş.


Ben yazıyla, blogla ilgilenmeyeli hem Paul Auster hem de Philip Roth yeni romanlar yayımlattılar. Sunset Park Auster'inki, Nemesis Roth'unki. Böyle bir üretkenlik, şaşırtıyor tabii benim gibi kafası karışık, ne yapacağını kararlaştırmaya çalışması yapacağından katbekat daha fazla zaman alan adamları. Nasıl bir tezgah anlayışları var, nasıl üretiyorlar merak ediyorum. Auster böyle değildi bir zamanlar, en azından enerjisini sinemaya veriyor, akademisyenlik ve çevirmenlikle de uğraşıyordu, dolayısıyla yapıtlarının arasında birkaç sene olabiliyordu. Roth, anladığım kadarıyla her daim yazmış, hele yaşlanıp çapkınlıktan görece ayağını çekince, bu yazı debisi kabarmış.
***
Bir gün onlar kadar üretebileceğimden umudumu keseli çok oluyor, bari Michel Houellebecq kadar üretsem. Kendisinin son romanı La carte et le territoire, iki ay önce frankofon ülkelerde raflarda yerini almış.

Türkiye'de son yıllarda neden Houellebecq romanı çevrilmez, merak ediyorum. Yazarın nemrut olduğunu biliyoruz, İslam'dan pek de hoşlanmadığı söyleniyor, ama benim şahsen okuduğum romanlarında özellikle kurgu-dışı bir saldırganlığa rastlamış değilim. Provokatif olmakla birlikte düşündürücü romanlarının Türkiye'deki yayıncısı tarafından -bir zamanlar Doğan Kitap'tan çıkmıştı Temel Parçacıklar ve sanırım hâlâ aynı yayınevinde- ihmal ediliyor olması, bence ciddi bir haksızlık. Hele Iggy Pop'u ne kadar etkilediğinin tüm Roll okurları tarafından öğrenildiği La possibilité d'un île'in neden hala dilimize kazandırılmadığını anlamakta güçlük çekiyorum açıkçası.

1 yorum:

esperanza dedi ki...

onun izlediğinden bunun izlediğinden buralara vardım, houellebecq'i görünce kendimi tutamadım:)
evet adını hiçbir yere bakmadan yazabiliyorum çünkü "tutanak"ını yeni bitirdim ve bloğumda biraz bahsettim...(pek olumlu değil korkarım) ilk okuduğum houellebecq idi ve şimdi üzerinden zaman geçince düşünüyorum da fazla yüklenmişim kitaba ve yazara.

belki de ondan kişsel ilgiyle bahseden bir yazı görmek adamı canlılar dünyasına mı soktu kimbilir?